Afrika ve Asya’da maymun yakalamak için avcıların yüz yıllardır kullandığı bir tuzak bulunmaktadır:
Avcılar, hindistan cevizini ya da bir ağacı oyup içerisine maymunun sevdiği bir yiyecek yerleştirir. Bu oyuk, maymunun eli açıkken girebileceği büyüklükte, kapalıyken ise çıkamayacağı şekilde tasarlanmıştır.
Kokuyu alan maymun, hindistan cevizine yaklaşarak içindeki yiyeceği alır. Yiyeceği aldığında elinin çıkmadığını fark eder. Panikle hindistan cevizini taşımaya çalışır. Hindistan cevizi yere sabitlenmiştir ve avcı saklandığı yerden çıkar. Avcıyı gören maymun, daha fazla paniğe kapılarak tüm gücüyle yumruk şeklinde olan elini oyuktan çekmeye çalışır. Yapması gereken tek şey; yiyecekten vazgeçip, elini açarak tuzaktan kurtulmaktır. Fakat bu tuzaktan kurtulan maymun sayısı oldukça azdır.
Satrançta ise bu duruma özellikle gambitlerde sık sık rastlarız.
Örneğin; Beyazlar, zaman kazanmak amacıyla piyonlarını feda eder. Siyahlar da, açgözlü davranarak almaması gereken tüm piyonları alır. Gelinen son pozisyonda siyahlar; birçok piyon öndedir ancak beyazların koordineli bir şekilde gelişmiş ordusu, siyah şahı mat etmek için hazır hale gelmiştir.
Bu sebeple oynanan oyunlarda kazanılan materyalı korumak kayıp varyantlara sokuyorsa, durumu kabullenip kazanılan taş geri verilmelidir.
Ünlü satranç oyuncusu Savielly Tartakower’ın da dediği gibi: ‘’Taş kaybetmemek için çok oyun kaybedilmiştir’’